Diyelim ki sizin için basariyi ifade eden iki hayranlık duyduğunuz başarılı insan var karşınızda ve siz bunlardan biri ile yemeğe gideceksiniz. Birinin ağzından söyle bir cümle çıkıyor;

Buralara kolaylıkla gelmedim, hiç o kadar basit olmadı çok büyük zorluklarla geldim, cok emek verdim. Kulağa nasıl geliyor?

Peki bir diğerde şöyle bir cümle kurdu diyelim; Hiç zorlanmadım, kolaylıkla inşa ettim, basit isçilerle çalışmanın faydaları, her şeyi çok basit kılıyor.

Hangi hikâye daha çok ilginizi çekti? Hangisi daha gerçekçi geldi, bir dakika duşunun isterim.

Kimle yemeğe gitmek isterdiniz, kendinizi kime daha yakın buluyorsunuz?

Basit bir araba, basit bir insan, basit bir is, basit bir yemek, basit bir hediye, basit bir sınav vs.

Bu listeyi istediğimiz gibi uzatabiliriz, sizde bir duşunun isterim. Günümüzde basit kelimesini negatif bir kelime olarak zihnimize kodlamış olmamız beni üzüyor ve daha fenası biz bunun yerine zor olanı seçiyoruz, çünkü bize bu bilinçaltımızda daha cazip geliyor. Zor olanı ulaşılmaz ve bu yüzdende basari olarak gören bilinçaltında yerleşmiş kodlara gelin birlikte bir bakalım.

Zor bir sınavı başarmak, zor bir projeyi bitirmek, zor bir yemek yapmak, ulaşılması zor bir tatil, hediye, eşya vs. materyalist dünyamızın bir oyunu. Lakin bu hayatimizi da zorlaştırdığını fark edelim, ayrıca bu bilgiden sonra kendimiz seçtiğimizde kabul edelim.

Eğer bu durumdan şikâyetçiyseniz gelin şikâyeti bırakıp basit olanı sevelim, ne dersiniz çok basit değil mi?